top of page

Deneyimlemediğin bir şeyi hayal edebilir misin?

Henüz anne karnındayken deneyimlerimiz şekillenmeye başlar. Çoğumuz ilk anılarımızı 2-3'lü yaşlarda hayal meyal hatırlarız ama ondan önce de bizim bilmediğimiz ama aslında uzun da geçen bir süreç vardır ömrümüzde. Çocukluk, ergenlik, yetişkinlik derken bir sürü deneyim-tecrübe biriktiriyoruz hayatımızda. İlk oyuncağımızdan mahalle arkadaşımıza, sınıf öğretmenimizden okuldaki temizlik personeline kadar geriye gidip baktığımızda sayısız figür var hayatımızın yolculuğunda.


Düşünce yapımız da biriken bu deneyimler neticesinde oluşuyor zamanla, geçmişe-geleceğe ve şu anda yaşanan ana dair. Hayallerin bağı gelecekle ilgili kurulsa da geçmişle ilgili "keşkeler" de aslında hayallerimizin bir parçası olabilir. İnsan kendiyle baş başa kaldığında hayatında neyi farklı yapması gerektiği, nerede hatasının olduğu, düştüğü bu duruma düşmemek için neyi değiştirmesi gerektiğiyle ilgili düşünüp durur ve geleceğe dair hayatını şekillendirme çabası içerisine girer. Bunlar da aslında farklı tezahür etmesini umduğumuz anılarımız üzerinde oynama yapma isteğinden ileri gelir. "Keşke böyle söyleseydim" deriz ve bizim için iyi olan ihtimalin hayalini kurarız. Kendimizi karşı tarafa daha çekici, üstün, güçlü gösterdiğimiz diğer senaryonun bize daha iyi bir hayat sağlayacağı inancıyla kurar dururuz. Gerçekten de bir daha aynı deneyimi yaşıyor olsaydık hayal ettiğimiz gibi davranır mıydık? Öyle davransaydık da bizim için hayat istediğimiz gibi "iyi" olur muydu? Geçmişe dair "anı düzeltme" fikirlerimiz şu anda tecrübelerinden öğrenip gelişen benliğimizi olumsuz etkilemez miydi? Geçmişte öyle davranmam gerektiğini şu anki tecrübemle düşünüyorum zaten, o bilgiyi bu istemediğim deneyim neticesinde kazandıysam yine eskiye dönsem nasıl farklı davranabilirdim ki?


Bir de geleceğe dair umduklarımız, hayal ettiklerimiz var tabi ki. Sıkıntılı, ızdırap halinde hissettiğimiz zamanlarda bu anın geçeceği ümidiyle kendimize moral verir, ileride şimdikinden daha güçlü bir konumda olacağımızı kendimize hatırlatır yola devam ederiz. Peşinden gitmeyi kurgulamadığımız sürece yalnızca hayal etmek acaba bizi istediğimiz hedefe götürür mü? Yalnızca "hayal ediyor" olmak, harekete geçmedikten sonra arzu ettiğimiz şeyin gerçekleşmesine yarar mı?


Hiç de kötü bir şey değildir hayal etmek, kabusla denk tutmuyorsak tabi ki. Kabus da hayallerin bir parçasıdır. Kendimize geldiğimizde gerçek olmadığına dua ettiğimiz kabuslar da aslında zihnimizin bir parçasıdır. Biriktirdiğimiz deneyimler kamufle olur, dönüşür ve farklı bir senaryo halinde kafamızın içinde gezinip durur. Bizi mutlu eden hayallere kapılıp gitmiyorsak kabuslara da büyük bir anlam yükleyip hayatımızı buna göre düzenlemek sizce anlamlı mı?


İnsanoğlu, doğuşunun ilk zamanlarından beri hayal etmiş ve hayaller neticesinde deneyler yapmış, ilerlemiş, fikren ve madden gelişmiş durumda. Keza kabuslardan da ders çıkartmış, neyi savunması, ne hakkında kendini sakınması konusunda önlem almış. Biz hayal kurarken, kendimizi geliştirmek doğrultusunda, problemlerimizi çözmek amacıyla hayal kuruyorsak zannediyorum bu da, bize, istediğimiz hayatı yaşama amacında yardımcı olacaktır.


Şimdi bu yazıyı okuyup bitirdikten sonra ne geçiyorsa zihninizden, okul, iş, aile, sevgili, sağlık... Bunlarla ilgili hayal kurarken düşünün, deneyimlemediğiniz bir şeyin hayalini kurabilir misiniz? Düşüncelerimiz deneyimlerimizin bir ürünüdür, çıktısıdır tabiri caizse. Ne kadar yeni deneyim geliştirebilirsek o ölçüde de hayallerimizi geliştirebiliriz. Deneyimlemeden hayal ettiğimiz her şey safi bir öngörüden ibarettir, gerçeği değil istediğimizi görürüz. Hayallerimizin arkasından ayakları yere basan adımları atarsak belki de gerçekten hayal ettiğimizi deneyimleme fırsatı bulabiliriz. Hayal ettiklerinizin, hayatınıza anlam katması dileğiyle.


Ömer Öz

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


Psikoterapi ve psikiyatrik tedavi için telefondan veya sosyal medya üzerinden mesaj yoluyla tarafıma ulaşabilirsiniz.

bottom of page